Cinsiyet ayrımı gözetmeyen oyun/oyuncak politamız
Hepimiz kadın ya da erkek olarak doğuyoruz ve doğuştan gelen biyolojik farklarımız var. Evrensel ve sabit olan bu biyolojik farklara cinsiyet deniyor. Mesele bu farklılıkların üzerine eklenen erkeklik ve kadınlıkla ilgili kültürel görüşler, inançlar ve beklentilerde başlıyor. Tüm yargılar gibi toplumsal cinsiyet yargıları da çocukların hayatı deneyimledikleri, duygularını keşfettikleri ve düşünme biçimlerini geliştirdikleri oyunla şekilleniyor.
Oynadıkları oyuncakların çocukların meslek seçimine kadar etkisi olduğu biliniyor. Örneğin erkek çocukların yapı inşa oyunlarına daha fazla maruz kalması üç-boyutlu düşünme, eleştirel bakış açısı ve problem çözme gibi temel mühendislik becerilerinin daha fazla gelişmesine yol açıyor. Aslında bize doğuştan gibi gelen, erkeklerin mühendisliğe doğal (olmayan) ilgisi, erken çocukluk dönemindeki yönlendirmelerle başlıyor.
Biz de kendisini ‘cinsiyetsiz oyuncak’ geliştirmeye adamış bir marka olarak :
- Oyuncaklarımızı tasarlarken dikkate aldığımız tek parametre eğitici ve eğlendirici niteliğidir.
- Oyuncaklarımızı asla cinsiyete göre sınıflandırmayız.
- Tüm iletişim materyallerimizde kız ve erkek çocukların eşit olarak temsil edilmesine dikkat ederiz.
- Anne ve babaların çocuklarının hayatlarında oynadıkları önemli ebeveynlik rollerini kabul eder, bunu iletişim materyallerimize yansıtırız. Toplumsal cinsiyet yargıları ile şekillenen anne ve babaya ait toplumsal rolleri hiçbir şekilde iletişim materyallerimizde yansıtmayız.
- Hedef kitle tanımlarımızda cinsiyete dayalı normlara göre hedefleme yapmayız.
- Oyuncaklarımızda hayalini kurduğumuz kapsayıcı ve önyargısız bir dünya resmederiz.